İçeriğe geç →

Seçim Mimarisi (36. Gün)

İnsanlarla konuşmadan, ikna etmeye çalışmadan ve zorlamadan istenileni yaptırma sanatına seçim mimarisi denir.

Seçim mimarları, insanların kararlarını dolaylı bir şekilde etkileyip değiştirirler. Siz verdiğiniz kararları kendinize ait sanıyor olabilirsiniz ama aslında sizi yönlendiren birileri var ve farkında değilsiniz. Evinizde tuvaletin, mutfağın nerede olduğuna mimarlar karar veriyor, siz seçiyorsunuz peki hayatta seçimlerinizin ne kadarı size ait?

İşletmenizdeki tuvaletlerde pisuvarlardan gelen pis koku bir türlü gitmiyor, sebebi etrafa sıçrayan idrardan kaynaklanıyor. Bu sorunun nasıl çözersiniz?

  • Bunu önlemek için oraya bir uyarı asarız “Lütfen idrarınızı dışarı sıçratmayız”
  • Bu çözüm olmazsa insanlara yardımcı olmak için “Aptala anlatır gibi anlat” seçeneği devreye girer “Lütfen pisuvarın noktalı kısımlarına doğru idrarınızı yapın”
  • Ama bu seçenek de işe yaramaz, işte burada seçim mimarisi devreye giriyor.

Amsterdam’daki Schiphol Havalimanı’nda bu sorunla karşılaşmışlar ve seçim mimarisi ile olayı çözmüşler, insanların yapmaları gereken en doğru hareketi onlara anlatmamışlar, yapmalarını sağlamışlar.

Pisuvarın içine bir sinek görseli koymuşlar ve tüm erkekler o sineğe nişan almış, sineği oradan yok etme isteği ile idrar hep doğru yere gitmiş ve hiç sıçramamış. Tasarımın üzerine yapılacak minik bir dokunuş size benzersiz bir fayda sağlayabilir.

Bankamatik kartları çok fazla bankamatikte unutuluyordu, bu sorun nasıl çözüldü? Uyarı asarak mı? Yeni kart ücretlerini yükselterek mi? Hayır! Para çekerken önce kartı veriyor, bizi bir süre bekletiyor (o sırada kart cüzdana giriyor) paramızı öyle veriyor.

Menülerde ürünlerin yerleştirilmesi, açık büfede yemeklerin sıralaması, süpermarketlerde rafların yerleri seçim mimarisine uygun olarak düzenlenir. Tüketiciler ürün veya hizmet satın alırken aklından faydalandığını zannetse de aslında önyargılarından ve içgüdülerinden faydalanmak zorunda kalıyor.

Anlayacağınız bize ait olduğunu sandığımız kararlarımız aslında başkasının bize sunduğu seçeneklerden ibaret, bu yüzden etrafta dilimlenerek bize sunulmuş bir pasta varsa bunu kabul etmek yerine kendi pastalarımızı bulup istediğimiz kadar büyük bir dilim almalıyız.

(Bu yazıda 279 kelime var) #100Gün100Kelime’de 36. gün sona erdi.

Kategori: Pazarlama Psikoloji

4 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir